article_jule (39159)
sanal kumar, bahis, şans, talih oyunları ceza davaları
Özetle her iki kanunun ilgili maddelerine göre bu kanuna tabi kimseler hakkımda yapılacak şikayet ve ihbarların belli bir konuyu içermesi, soyut nitelikte olmaması, somut delillere dayanması, başvuru sahibinin gerçek kimlik ve imza ile doğru adres bilgilerini içermesi gerekmektedir. Aksi halde bu koşulları taşımayan ihbar ve şikåyetler, yetkili makamlarca işleme konulamaz. Bahse konu özellikleri taşımayan böyle bir ihbar veya şikâyet, diğer koşullar mevcut olsa bile, iftira suçuna vücut vermez. 4483 Sayılı Yasa Madde 4 ve 2802 Sayılı Yasa Madde 97.-Dr.Mustafa İberya Arıkan/İftira Suçu sy.47. 12-)İftira suçu, şikayet hakkıyla birlikte irtikap edilebilir. Mesela bir kimse, failin kendisini darp etti konusunda şikayette bulunduktan sonra, ayrıca olay anında içinde para bulunan cüzdanının da çaldığına dair iftirada bulunsa ve yapılan tahkikat sonunda, hırsızlık suçunun iftira olduğu anlaşılması halinde, kasten müessir suçundan dava açılıp, hırsızlık suçundan ek-takipsizlik kararı verilip, iftira suçundan da dava açılması gerekir. 9-)İftira suçunda şikayet hakkının konusu, suç olduğu gibi, idari yaptırım gerektiren fiiller de olabilir.Bir memura disiplin cezası gerektirecek bir de iftira suçunun konusu olabilir. Mesela bir kamu görevlisine, görevine geç gelip erken gittiği konusunda iftira edilmesi edilebilir. [878] 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130’ncu maddesi; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmünü taşımaktadır. Maddesinde sadece “askeri mahkemede” ibaresi yer almaktadır. Bu maddenin 1964 yılında 477 SK’la disiplin mahkemeleri kurulmadan önceki halinde kalmış olması ve maddenin amacı göz önüne alındığında fiilin disiplin cezasını gerektirdiği disiplin mahkemelerinde anlaşılırsa 1 aylık sürenin hükmün kesinleştiği veya mahkemece duruşmanın kesilerek evrakın ceza verilmek üzere disiplin amirine gönderildiği tarihten işlemeye başlayacağını kabul etmek uygun olacaktır.
Bu Uluslararası Sözleşme; 20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre’nin Montrö şehrinde imzalanmış olup, Sözleşmenin imzacısı olan Devletler, Türkiye Cumhuriyeti, Bulgaristan, Fransa, Yunanistan, Japonya, Romanya, Yugoslavya, Birleşik Krallık ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olmuştur. Bu yazımızın kapsamı; Rusya Federasyonu’nun, Ukrayna Devleti’nin toprağı olan Kırım’da yaşayanların tercihi ve Rusya Federasyonu’na katılma isteğini gösteren halk oylamasını da gerekçe göstererek, gerçekleştirdiği ilhakı ve bunun siyasi, sosyal, iktisadi ve güvenlik gerekçelerini tartışmak değildir. Türk Ceza Kanunu ve diğer bazı kanunlarda yeni düzenleme ve değişiklik yapılmasını öngören, Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi grupları tarafından ortak şekilde hazırlanan Kanun Teklifi 16 Mart 2022 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Kanun Teklifi incelendiğinde; ilk bakışta, Teklifin kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve sağlık çalışanlarının özlük haklarına ilişkin düzenlemeler içerdiği görülmektedir. Aşağıda polisin durdurma ve arama yetkisi ile ilgili yaptığımız açıklamalar, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu m.25 atfı ile jandarma ve 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun “Durdurma ve kimlik sorma” başlıklı 7. Maddesi uyarınca çarşı ve mahalle bekçileri bakımından da geçerlidir. Polis, jandarma ve bekçi bir bütünde “kolluk” olarak tanımlayabiliriz. Bu yazımızda; şüpheli, sanık, tanık, mağdur, şikayetçi ve bilirkişinin, hakim, mahkeme veya cumhuriyet savcılığı tarafından nasıl çağrılacağı ve dinleneceği incelenecek, son olarak uygulamada bazı güncel sorunlara ayrı başlık altında yer verilecektir. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m.216’da düzenlenen Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçunun tatbikinde dikkate alınması gereken hususlara ve uygulamada yaşanan sorunların Anayasa ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) tarafından güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler açısından yarattığı sakıncalara daha önceki yazılarımızda değinme fırsatımız olmuştu \. Oyunlarımızda adil ve şeffaf bir oyun deneyimi sunuyoruz. pin up\. Bu yazımızda, daha spesifik olarak, TCK m.216/3’de düzenlenen Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçu hakkında birtakım tespit ve değerlendirmede bulunulacak ve Anayasa Mahkemesi (AYM) ile İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) kararlarından örnekler sunulacaktır.
Bunların arasında çatışma olursa, Türk mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihmal edip lex posterior olan kanunu uygulamak durumundadırlar[467]. Hakkında işlem yapılan kişinin görevine devamının, soruşturmanın selâmetine yahut yargı erkinin nüfuz ve itibarına zarar vereceğine kanaat getirilirse geçici bir tedbir olarak işten el çektirilmesi hususunda askerî adalet müfettişince Milli Savunma Bakanından istemde bulunulur. Milli Savunma Bakanı tarafından yerine getirilen işten el çektirme işlemi, mahiyet ve sonuçları itibariyle Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunundaki hükümlere tabidir. Kurullarda raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine başlanır. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterli olduğu sonucuna varılmasından sonra oylamaya geçilir.
Maddesinin[130] yükünü hafifletmek amacıyla kabul edilmiştir. Buradaki ölçüt; kaybedilen eşyanın değeri ya da hasara uğramasına sebebiyet verilen eşyanın hasara uğrayan kısmının[131] değeridir. Buna göre, değeri 250 TL ve altında ise fiil disiplin suçu, üzerinde ise askeri suç oluşturmaktadır. Maddesine göre, disiplin suçları, 477 SK’nun oda ve göz hapsi cezasıyla cezalandırdığı fiillerdir. 477 SK’da disiplin suçlarının unsur ve cezalarıyla ilgili hususlar 47-61/A maddelerinde gösterilmiştir. Bir asker kişinin suç teşkil eden fiiliyle ilgili yasal işlem yapmaya amiri yetkili olduğundan maddede “mavefk (üst)” kelimesinin kullanılması yanlıştır[64]. Nitekim uygulamada bu suçun faili “üst” yerine “amir” olarak anlaşılmaktadır. Bir astın suç teşkil eden fiilinin herhangi bir üst tarafından görülüp, yetkili amire bildirilmemesi durumunda 477 SK’nun 54. Maddesinde[63], astının suç teşkil eden fiilleri hakkında kasten kanuni takibatta bulunmayan üstün kısa hapis ile veya altı aya kadar hapis ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Kısa hapisle cezalandırılma durumunda fiil askeri kabahat niteliğindedir.
Avrupa Konseyinin kuruluş amacı İnsan Hakları ihlallerini önlemek için ortak ülkü ve ilkeleri korumak ve yaymak, ekonomik ve sosyal gelişmeleri sağlamak olarak belirtilmiştir. Dünya savaşı ve öncesinde yaşanan 1.dünya savaşında Avrupa’nın uğradığı sosyal, ekonomik ve politik çöküntüden kurtulma çabası içersine girdikleri ve diktatör yönetimlerinin insanlığa karşı onur kırıcı davranışlarının artık unutulmak istendiği anlaşılmaktadır. Tek fiil sadece tek suç normunu ihlal edebileceği gibi, birden çok suç normunu aynı anda ihlal edebilir. – Resmi daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetlerine devam ederler. Seferberlik ve savaş halinde verilecek cezalar üçte birden az olmamak üzere bir katına kadar arttırılır. Ancak, tertip olunan ceza Kanunda gösterilen cezanın azami haddini geçemez. Disiplin cezalarının infazı için bir üst amire yapılan şikayetin sonucunun beklenmesi gerekmez[247]. Ceza ilgiliye tebliğ olunduktan sonra infaz edilebilir[248]. Ayrıca disiplin amirleri zaruret hallerinde cezanın sonraya bırakılmasını veya fasıla ile infazını emredebilir[249]. 4551 SK’la yapılan değişiklik öncesi aylık kesilmesi cezası, maaş kat’ı adıyla ve kesinti oranları en az 1/10, en çok 1/4 olarak uygulanmakta idi. Yine bu ceza ancak binbaşı ve daha üst rütbeli subaylar tarafından verilebilmekte idi.
Cümlenin sonundaki “bırakılamaz” ifadensin karşı anlamı “bırakılabilir” dir. Anayasadaki düzenlemeyi, “uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar yargı denetimi dışı bırakılabilir, diğer disiplin cezaları yargı denetimi dışı bırakılamaz” şeklindedir. Anayasamız, uyarma ve kınama disiplin cezalarını yargı denetimi dışında bırakmamış, bırakılmasına izin vermiştir[732]. Maddenin gerekçesinden hareket ederek düzenlemenin lafzını bir kenara atmış, özgürlükleri genişletici yorum yerine kabul edilemeyecek biçimde hak arama özgürlüğünü daraltıcı yorum yapmıştır. Adil yargılanmanın hakkının birinci şartı, yargılamanın bir “mahkeme” tarafından yapılmasıdır. AİHM içtihatlarında “mahkeme” deyimi, kanunla kurulan yürütme organı ve taraflar önünde bağımsız ve tarafsız bir makamı ifade eder[657]. Diğer unsurlar ise bu organın yargısal rol ve adli fonksiyona sahip bulunması yani görevine dâhil konularda belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak gereğinde devlet zoruyla yerine getirilmesi mümkün kararlar verme yetkisini elinde tutmasıdır.
Aksine görüşler bulunmakla birlikte, sebep unsurundaki hukuka aykırılıkların, yokluk oluşturabileceği kabul edilmektedir.[889] Disiplin cezaları bakımından sebep unsurunun yokluk hali sayılması, kanaatimizce maddi yokluk hallerinde söz konusu olabilir. AYİM’nin geçmiş yıllarda zamanaşımı süresi geçirildikten sonra verilen disiplin cezalarının yok hükmünde sayılması gerektiği yönünde kararları bulunmakta ise de son zamanlarda bu içtihadından dönmüş, bu hukuka aykırılığı yokluk sebebi saymamıştır. Danıştay, hukuka uygun idari işlemlerden dolayı idarenin kusursuz sorumluluğunu tespit ettiği hallerde, çok kere esasını belirtmese de, tazminata hükmetmektedir. Mesela, hükümetin dış ödeme dengesini sağlamak veya Türk parasının kıymetini korumak maksadıyla gerekli tedbirleri almasında, geriye yürütülmedikçe hukuka aykırılık düşünülemeyeceği, lakin bundan doğan külfetin eşitlik, hak ve nesafet kurallarıyla bağdaşmayacağından sadece bazı kişilere yüklenemeyeceği, dolayısıyla bazı kişilerin uğradığı olağan dışı zararların tazminin gerektiği kararlaştırılmıştır[810]. Ancak, yukarıdaki tartışmalara son verecek şekilde, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”la düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125. Maddesindeki Yüksek Askeri Şura kararlarına yargı yolunu kapatan hükmü; “Ancak Yüksek Askeri Şuranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik halk oylaması sonucu kabul edilip yürürlüğe girdiğinden, YAŞ’nın disiplinsizlik nedeniyle ayırma kararlarına yargı yolu açılmıştır.
Yurt dışında doğup, yurt dışında ikamet eden ve süresiz ikametiznine sahip olan Türk vatandaşları da çalışma şartı aranmadan dövizle askerlikuygulamasından yararlanabilecek. Yenilenebilir enerji kaynak alanlarında kurulacaküretim tesisleri için Bakanlık tarafından Türk lirası olarak belirlenecek tavanfiyat üzerinden teklif edilecek en düşük fiyat, o yenilenebilir enerji kaynakalanı için yarışma şartlarında belirlenecek süre boyunca Yenilenebilir EnerjiKaynakları Destekleme Mekanizması kapsamında uygulanacak. Bakan, nakit aktarımı veya ihraç edilecek özel tertip DİBS içinmüsteşarlık bütçesinin mevcut ya da yeni açılacak tertiplerine 50 milyar lirayakadar ödenek eklemeye yetkili olacak. Hazine ve Maliye Bakanının, kredi garanti kurumlarına nakitkaynak aktarma veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ihraç etmeyetkisi, 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükselecek. Döviz cinsinden BES’e ödenen paylar için devlet katkısının yüzde10’a kadar indirilmesinde Cumhurbaşkanı’na yetki verilecek. Türkiye’de ikamet etmeyen vatandaşlar ile çıkma izni almaksuretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişiler, döviz cinsinden BireyselEmeklilik Sistemi’ne (BES) dâhil olabilecek. “Tehlikeli” ve “çok tehlikeli” mesleklerdeçalışanların alması gereken Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne ilişkin sınav vebelge ücretlerinin, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmasına yönelikuygulama 31 Aralık 2021’e kadar uzatılacak. (3) Bu afiş ve ilânların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili kişilerden ayrıca tahsil edilir. (9) Bu madde hükümleri, belediye sınırları içinde uygulanır. Vekil olarak avukatla temsil edilme halinde ayrıca taraflara tebligat yapılmaz.
Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddî görmezse bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir.
- Jandarma personelinin mülki görevleri sırasında disiplin cezasını gerektiren fiilleri[330] ortaya çıktığında valiler il jandarma komutanından; kaymakamlar ise ilçe jandarma komutanından gereken cezanın verilmesini talep ederler.
- Mahkeme, bir askerin komutanına yazdığı bir mektupta orduyu eleştirmesi üzerine verilen disiplin cezasının, mektup yayımlanmadığından ve hakaret içermediğinden fikir hürriyetini ihlal ettiğini belirlemiştir[638].
Söz konusu asker kişiler, sürekli birlik ve ya kurumu içinde kalmakta ve hafta sonu çarşı iznine çıkabilmektedirler. İzinsizlik cezası verilmesi nedeniyle çarşı iznine çıkamayan cezalılar normal günlük faaliyetlerini yapabilmektedir. Herhangi bir şekilde kilit altında tutulmaz veya bir odada kapalı tutulmazlar. Bu nedenle TSK’nın bünyesindeki yaşamın normal sınırlarını aşmayan kısıtlamalar içeren izinsizlik cezası, özgürlükten yoksun bırakan bir ceza niteliğinde olmadığından Sözleşme’nin 5. Oda hapsi disiplin cezasının kişi özgürlüğünü sınırlayan bir ceza olması nedeniyle, sözleşmenin 5. Maddesinde sayılan haller ve usuller kapsamında sayılabilecek bir sınırlama olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Rütbenin geri alınması cezası askeri mahkemelerce hükmedilebilecek bir “feri ceza” olduğu gibi, aynı zamanda AsCK’nun 171. Maddesine bağlı EK-1 cetvelde belirtildiği üzere general/amiraller ve Milli Savunma Bakanı tarafından sadece erbaşlara verilebilen bir disiplin cezasıdır. Bu ceza, cezalının rütbesinin kıt’ası huzurunda sökülmesi suretiyle yerine getirilir.